|
Tweet |
Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından hazırlanan “Ukrayna’nın Anti-Damping Kararının Antalya Tarımsal İhracatı ve Ekonomisine Etkileri” başlıklı raporda, söz konusu kararın tarımsal üretimden lojistiğe, paketlemeden soğuk hava depolarına kadar geniş bir alanda olumsuz etkiler yaratacağı vurgulandı. Rapor, ilgili bakanlıklarla görüşülmesi için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) gönderildi.
Ukrayna Ekonomi Bakanlığı’nın 7 Nisan 2024’te başlattığı anti-damping soruşturması sonucunda, Türkiye menşeli taze domates ve salatalık ithalatına 5 yıl süreyle geçerli olacak ek vergiler uygulamaya konuldu. Buna göre:
Domates ithalatında ilgili firmalara %25, diğer firmalara %26,9
Salatalık ithalatında ilgili firmalara %20,1, diğer firmalara %22,8
Bu oranlar mevcut %10 gümrük vergisine ilave edildi.
ATB Başkanı Ali Çandır, bu kararın Antalya ihracatı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı:
“Antalya, Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında öncü ilimizdir ve Ukrayna en önemli pazarlarımızdan biri. Bu karar, üreticilerimizden ihracatçılarımıza, tarımsal ticaret erbabından kent ekonomisine kadar geniş bir kesimi doğrudan olumsuz etkilemektedir.”
Çandır, 2024 yılı ihracat rakamlarına dikkat çekti:
“Türkiye’nin Ukrayna’ya gerçekleştirdiği toplam 80 milyon dolarlık taze domates ve salatalık ihracatının 57 milyon doları Antalya’dan yapılmaktadır. Domates ihracatının %68’i, salatalıkta ise %84’ü Antalya kaynaklı. Bu rakamlar, alınan kararın Antalya için stratejik bir pazar kaybı anlamına geldiğini açıkça ortaya koymaktadır.”
Kararın etkilerinin yalnızca ihracatla sınırlı kalmayacağını belirten Çandır:
“İhracatta önemli pazar kaybı yaşanacak, iç piyasada arz fazlası oluşacak ve fiyatlar düşecektir. Bu durum, üreticilerin gelirlerinin azalmasına ve istihdamın riske girmesine yol açacaktır. Antalya ekonomisi açısından tarımsal üretimden lojistiğe, paketlemeden soğuk hava depolarına kadar zincirleme olumsuz etkiler yaratacaktır.”
ATB Başkanı, kısa ve uzun vadeli önlemler alınması gerektiğini ifade etti:
Ukrayna ile diplomatik temas ve kararın Serbest Ticaret Anlaşması’na aykırılığı gündeme getirilmeli
Dünya Ticaret Örgütü nezdinde hukuki girişimler değerlendirilmeli
Alternatif pazarlara yönelmek için üretici ve ihracatçılara destek sağlanmalı (Orta Asya, Körfez ülkeleri, Doğu Avrupa)
Mevcut Avrupa pazarlarının derinleştirilmesi
Acil destek programları: mali yardım, lojistik ve navlun teşvikleri
Çandır, kararın Antalya için stratejik bir tehdit oluşturduğunu belirterek:
“Kentimiz tarımsal ihracat performansı ülke ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, Ukrayna’nın ortalama %25 anti-damping tarifesi adeta yok edici bir duvar örmüştür. Bu pazarı kaybetmemiz, tüm sektörümüz, üreticimiz ve kentimiz için maliyeti yüksek bir bedel anlamına geliyor.”
ATB, hem üreticilerin hem de ihracatçıların korunması için acil destek önlemleri alınmasını talep ediyor. Raporda, Antalya’nın tarımsal ihracat gücünü koruması ve geliştirmesi için diplomatik, hukuki ve mali adımların hayati önem taşıdığı vurgulandı.
“Antalya, Türkiye’nin Ukrayna’ya tarımsal ihracatındaki merkezi rolünü kaybetmemeli ve alternatif pazarlarla ihracat çeşitliliğini artırmalıdır” diyen Çandır, sektörün geleceği için yetkililerden acil müdahale çağrısında bulundu.
