|
Tweet |
ATB Yönetim Kurulu Üyesi Ragıp Gök, her yıl hasat öncesi sektör paydaşlarını bir araya getirerek sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdiklerini belirterek, “Borsa olarak tarımsal faaliyetlerin değer bulması için canla başla çalışıyor, bunu yaparken de ortak aklın rehberliğine büyük önem veriyoruz” dedi. Gök, Antalya’nın 640 kilometrelik sahil şeridinde zeytin yetiştirildiğini, geçen yıl hastalık, zararlı ve kurak iklim koşulları nedeniyle rekoltenin düştüğünü hatırlattı. Bu yıl daha yüksek rekolte beklendiğini ancak iklim değişikliğinin tüm tarımsal ürünlerde derin etkiler bıraktığını ifade etti.
Toplantının moderatörü Zafer Tan, zeytin yetiştiriciliğinde maliyetlerin geçen yıla göre %40 arttığını söyledi. Rekolte beklentisinin bölge bölge değiştiğini kaydeden Tan, Ekim ayında başlayacak hasat için verimli bir dönem diledi. Tan ayrıca, İspanya, İtalya, Tunus ve Fas gibi rakip ülkelerde verim beklentisinin yüksek olduğuna dikkat çekti.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp: Girdi ve işçilik maliyetlerinin arttığını, üreticinin fiyatlardan kazanç sağlamasını umduklarını söyledi.
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce: Bazı bölgelerde don zararına dikkat çekerken, 400 metre rakıma kadar rekoltenin iyi olacağını ve bölgede zeytin yetiştiriciliğinin arttığını kaydetti.
Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin: Döllenme döneminde yağmur ve don nedeniyle bazı bölgelerde rekolte kaybı olacağını belirtti.
Zeytinpark A.Ş. Genel Müdürü Bayram Çarkçıgil, yağmur eksikliğinin meyvede dolgunluğu etkilediğini, önümüzdeki dönemde gelecek yağışların hasat açısından belirleyici olacağını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi İlhami Tozlu, yanlış çeşit dikiminin büyük sorun olduğunu belirterek, bölgeye uygun zeytin çeşitlerinin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. Tozlu ayrıca, zeytinyağında markalaşmanın önemine dikkat çekti.
Ulu Zeytinyağı Fabrikası sahibi Mustafa Fettahoğlu, işçilik, enerji ve ekipman maliyetlerinin arttığını belirtti. Katılımcılar, erken hasadın sakıncalarını vurgularken, zeytinyağında markalaşma çalışmalarıyla ürünün değer kazanabileceğini dile getirdi.
Toplantıda ayrıca karasu sorunu, üretim maliyetleri, işçilik sıkıntısı ve fiyat politikaları da ele alındı.
